
Orta Dünya’nın İkinci Çağı: III.Bölüm
Orta Dünya’nın İkinci Çağı’nı anlattığımız yazı dizisinin üçüncü ve son bölümüyle karşınızdayız. Birinci ve ikinci bölümde bu çağın başında ve ortasında geçen olaylara değinmiştik. Artık Orta Dünya’nın İkinci Çağı’nın sonuna gelmiş bulunuyoruz. Peki, bu çağın sonunda neler olmuştu?
Sauron’un Artan Gücü
Elflerle olan savaşındaki yenilgisine rağmen Sauron, bunu takip eden yıllarda gücünü arttırmayı başardı. Doğuda ve güneyde yaşamakta olan insan halkları üzerinde egemen oldu. Onları kendi hizmetkârları ve karanlığa tapan kişiler haline getirdi. Kara Lord Morgoth’a tapınılması için tapınaklar inşa ettirdi ve burada insanlar kurban edildi. Sauron, cüceler ve insanlara Güç Yüzükleri’ni dağıttı. İnatçı ve sert olan, aynı zamanda kolay kolay boyun eğmeyen cüceler, bu yüzüklerin etkisi altına girmediler. Fakat insanlar için aynı durum söz konusu olmadı. Yüzüklerin etkisine giren insanlar, Sauron’un iradesi altına girdiler ve onun kölesi oldular. Yüzükler ve Sauron tarafından yozlaştırılan bu dokuz insan, sonrasında onun en ölümcül hizmetkârları olan birer Nazgûl oldular.

Annatar ve Númenórlular
Sauron’un Orta Dünya’da yaptıkları ve insanların efendisi olmak istemesinden memnun olmayan Númenórlular, Orta Dünya’ya geldiler. Sauron’un askeri güçleri kaçtı ve dağıldı. Ordu ve askerle onları yenemeyeceğini anlayan Sauron, Annatar haline girdi tekrar. Ardından kendisini bilerek esir aldırttı; bu sayede onları içeriden yozlaştırabilecekti.

Númenor’a gelen Annatar, Númenor’un son kralı olan Ar-Pharazôn’un danışmanı oldu. Başta kral olmak üzere pek çok Númenórlu’yu ölümsüzlük vaadiyle kandırıp yozlaştırarak onları Morgoth’a itaat ettirdi. Eru’nun Valar tarafından uydurulan bir yalan olduğunu ve buna inanılmaması gerektiğini söyledi. Kralın isteğiyle Morgoth’a tapınılabilmesi için bir tapınak inşa ettirildi. Bu tapınaklarda insanlar kurban edildi. Númenor’da bulunan Nimloth (Ak Ağaç) kesildi ve yakılarak kurban edildi. Fakat Valar’a inanan kişiler vardı hâlâ ve bunlara “Vefakâr İnsanlar”dı. Onlara liderlik eden Amandil -Elendil’in babası- devam eden bu yozlaşmanın sonucunu öngörüp oğlunu uyarmış ve zamanı geldiğinde Orta Dünya’ya kaçmaları gerektiğini söylemişti ona. Amandil ise yanına aldığı üç sadık askerleriyle birlikte batıya, Valinor’a gitmişti; Valar’dan, Númenórlular’ı ve onların yaptıklarını affetmelerini istemek için. Bu yolculuğunun sonucunda ne olduğu bilinememiştir, çünkü sonrasında ondan haber alınamamıştır.

Ölümsüz olmayı isteyen Ar-Pharazôn’un yaşı ilerlemişti. Annatar onun aklını çeldi; Ölmeyen Diyar’a gidip orayı işgal etmesini ve Valar’a saldırarak ölümsüzlük hakkını istemesini söyleyerek onu kandırdı. Büyük Silahlanma adı verilen askeri hazırlıklara başlandı. Bu filonun inşası sırasında Valar, Númenórlular’a depremler, kartal şeklinde bulutlar ve yıldırımlar gönderdi. Böylelikle onları bu eylemlerinden vazgeçirmeye çalıştılar. Fakat Númenórlular yılmadan devam etti ve filoyu tamamladı. Ar-Pharazôn, Valinor’a doğru yola çıktı. O sırada Vefakâr İnsanlar da Orta Dünya’ya kaçtılar. Filo, Valinor’a vardı ve Valar, Eru’dan yardım istedi. Eru Ilúvatar, insanlar tekrar Valinor’a gelemesin diye düz olan dünyayı, yani Arda’yı yuvarlak bir şekle soktu. Ar-Pharazôn ve filosu yok oldu ve Númenor Adası da denizin sularına battı. Sauron’un bedeni de burada yok oldu, fakat ruhu ve Tek Yüzük kurtulsa da bir daha Annatar halini alamadı.

İkinci Çağ’ın Son Yılları
Orta Dünya’ya gelen Vefakâr İnsanlar’ın lideri Elendil ve oğulları Anarion ve Isildur, Arnor ve Gondor Krallıkları’nı kurdular. Númenor’un Çöküşü’nden kurtulmayı başaran bu Númenórluların en çetin düşmanları olacağını düşünen Sauron, Gondor’da bulunan Minas Ithil’e saldırdı ve orayı ele geçirdi. Ardından Minas Ithil’in adı “Minas Morgul” oldu. Bunun ardından Kral Gil-galad’ın liderlik ettiği Lindon Elfleri ve Elendil’in Númenórlularından oluşan Son İttifak ordusu bir araya geldi. Ordu Ayrıkvadi’ye gitti ve bir süre burada bekleyerek güçlendi. O sırada Elendil’in oğlu Anarion, Gondor’daki Osgiliath ve Minas Anor’u Sauron’a karşı müdafaa ediyordu.

Son İttifak Ordusu, Ayrıkvadi’den yola çıktı ve Dumanlı Dağlar’dan geçerek güneye indi. Thranduil ve babası Oropher’in liderlik ettiği Yeşil Orman Elfleri, Lothlórien’den bir grup elf ve Khazad-dûm cücelerinden de bir birlik Son İttifak Ordusu’nun saflarında yer aldı. Ordu, Mordor’a doğru ilerledi ve Dagorlad’daki savaşta Sauron’un güçlerini yenilgiye uğrattı. Ölü Bataklıklar’da bulunan cesetler bu savaşta ölenlerin cesetleridir. Bu savaşta Thranduil’in babası Oropher de ölmüştür. Sonraki yıllarda Mordor kuşatılmaya devam etmiş ve o sırada Anarion da öldürülmüştü. En sonunda da Sauron, Barad-dûr’dan dışarı çıkmış ve düşmanlarıyla karşı karşıya gelmiştir. Gil-galad ve Elendil, Sauron tarafından öldürülmüş, fakat Sauron da yenilgiye uğratılmıştır. Böylece Orta Dünya’nın İkinci Çağı Sauron’un mağlup edilmesi ve Son İttifak Güçleri’nin zaferiyle sona ermiştir.

Orta Dünya’nın İkinci Çağı’nı anlattığımız yazı dizisi burada son buluyor. Yüzüklerin Efendisi’ndeki olayların gölgesi olan bu çağda sizi en çok etkileyen kısım ne oldu? Bizimle paylaşın!