
Daemon Targaryen: 2.Bölüm
Daemon Targaryen’in hayatını anlattığımız yazıya ikinci bölümle devam ediyoruz. Birinci bölüme buradan ulaşabilirsiniz.
Kral Viserys’in ölümünden sonra oğlu Aegon, Kral Eli Otto ve Yeşil Konsey’in teşvikleri ile tahta çıktı. Prenses Rhaenyra bu haberler üzerine erken doğum yaptı ve ölü bir kız çocuğu doğurdu. Prenses ya da artık kraliçe olan Rhaenyra kocası Daemon ve lordları ile birlikte savaş konseyini topladı. Daemon’un amacı savaşı kelimeler ile kazanmaktı. Daemon mümkün olabildiği kadar ejderhaları karşı karşıya getirmek istemiyordu. Bundan ötürü Kuzgunlar’ın Savaşı başladı. Kraliçe, kuzgunları diyarın dört bir yanına göndererek lordlardan ona olan bağlılıklarını göstermelerini istedi. Konseyden sonra Daemon ejderhası Caraxes ile diyarın ortasında bulunan Harrenhal’ı ele geçirdi. Kalenin lordu Larys Strong, Kral Şehri’ndeydi ve kale komutanı ejderhayı görünce kaleyi Daemon’a teslim etti. Böylece Westeros’un kalbinde kraliçe destekçilerinin toplanabileceği bir yer oldu. Ardından kısa bir süre içinde şövalyeler ve eli silah tutan pek çok kişi Rhaenyra Targaryen’i desteklemek için buraya geldi.
Prens Aemond’un, haberci olarak Fırtına Burnu’na giden Lucerys’i öldürmesi üzerine Daemon, karısına bir mektup gönderdi.
“Göze göz, oğula oğul. Lucerys’in intikamı alınacak.”
Kral Şehrinde dostları ve müttefikleri bulunan Daemon Kan ve Peynir adında iki suikastçiyi Kızıl Kale’ye gönderdi. Ve Kral II.Aegon’un varisi Jaehaerys’i öldürttü. Amcası Daemon’un Harrenhal’da kurduğu orduyu tehdit olarak gören Aemond, ejderhası Vhagar ve komutasındaki orduyla birlikte Harrenhal’ı almak için harekete geçti. Fakat bu planlardan Daemon’un haberi oldu ve karısı Rhaenyra ile birlikte savunmasız olan Kral Şehrini ele geçirdiler. Şehirdeki tek birlik olan Altın Pelerinliler ise eski komutanlarının gelmesini memnuniyetle karşıladılar. Kraliçe Alicent’in kardeşi Sör Gwayne muhafızları döneklikle suçladı. Fakat karşılığında şu cevabı aldı:
“Bize bu pelerinleri Daemon verdi ve hangi yöne döndürdüğünün bir önemi yok, onlar altın.”

Ardından Sör Gwayne öldürüldü. Kral Şehri’nin düştüğü haberi Prens Aemond’a ulaştığında prens çılgına döndü ve Harrenhal komutanını öldürdü. Criston Cole güneye inip orada Hightower ordusu ile birleşmeyi teklif etti ama prens bu teklifi reddetti. Criston Cole kendi başına ordusu ile güneye gitti. O sırada Prens Aemond ise nehir topraklarına ejderhası Vhagar ile ateş ve kan getirdi. Ablası Rhaenyra mutlaka onu durdurmak için ejderha sürücüsü yollayacaktı ve o da ejderhası Vhagar ile onları tek tek avlayacaktı.
Ejderhaların Dansı
Prens Daemon ejderhası Caraxes ile Harrenhal’a gitti ve kaleyi boş buldu. Zira Aemond kayıplara karışmıştı ve kimse onun nerede olduğunu bilmiyordu. Daemon onu beklediği her gün için kaledeki yürek ağacına bir çizgi attı. Ardından Daemon, bekleyişinin on dördüncü gününde Vhagar’ı Harrenhal’ın üzerinde gördü. Aemond sonunda gelmişti, amcasına dönüp, “Uzun zamandır yaşıyorsun, amca,” dedi. Ve iki ejderha binicisi ejderhalarına doğru hareket etti. Ejderhalar kükreyerek gökyüzüne sıçradı. Daemon ejderhası ile hızlı bir şekilde yükselerek bulutların arasında kayboldu. Ve bir anda Caraxes Vhagar’ın boynuna saldırdı ve dişlerini oraya kilitledi. Vhagar ise Caraxes’in karnını deşti.

İki ejderha da hızlıca düşmeye başladı. Bu düşüş esnasında Daemon ejderhasından Vhagar’a atladı ve kılıcını Aemond’un sağlam kalan tek gözüne sapladı. Kısa bir süre sonra ejderhalar göle düştü. Bu düşüşle oluşan su sıçraması Harrenhal’ın kulelerinden bile yüksekti. Vhagar gölün derinliklerine gömüldü. Ama Caraxes gölden çıkıp toprağa sürünecek kadar uzun yaşadı. Bu düşüşten bir yıl sonra Aemond’un cesedi kıyıya vurdu. Fakat Daemon’un cesedine ulaşılamadı. Onun öldüğüne şüphe yoktu çünkü bu düşüşten hayatta kalması mümkün değildi. Ejderhalar dans edip öldüğünde tarih FS 130 yılının beşinci ayının yirmi ikinci günüydü, Daemon Targaryen öldüğünde 49 yaşındaydı.