Wall-e Filminden Bazı Gerçekler
Pixar’ın sevilen filmlerinden Wall-e, ilk çıktığı günden beri pek çok kişinin beğenisini kazandı. Bu filmde kıyamet sonrası bir dünyada yaşayan Wall-e adındaki küçük bir robotun maceralarına tanık olduk. EVA adlı arama robotuyla arasında geçen tatlı sahnelere çoğumuz hayran kaldık. Filmede ikili arasında geçen konuşmasız aşk hikayesi çok güzeldi. EVE Dünya’daki arama görevini tamamladıktan sonra ana gemiye geri dönmek zorundaydı. Wall-e de EVE’in ardından gemiye gitti ve EVE’i bulmaya çalışmasına şahit olduk. Bu yazıda Wall-e filmindeki pek bilinmeyen bazı kamera arkası gerçeklerden bahsedeceğiz.
Wall-e ve EVE’in Sesleri
Filmdeki seslerden bazıları, Mac kullanıcıları ve tarihseverlere tanıdık gelebilir. Wall-e, pillerini şarj ederken çıkan ses, Mac açıldığında çıkan sesin aynısıdır. Ayrıca Wall-e’nin paletlerinden çıkan ses, İkinci Dünya Savaşı’nda kullanılan levyeyle çalışan radyo jeneratörünün sesinden alınmıştır. EVE’in çıkardığı seslerin bir kısmı da, stres yayı denilen oyuncak yaylara vurularak oluşturulmuştur.
Senaryonun İlk Halinde İnsanlar Şişman, Kemiksiz ve Jölemsi Tiplerdi
Pixar film ekibi, 700 yıl sonraki gelecekte insanların nasıl görünebileceği konusunda uzun zaman harcadı. Buldukları fikirlerden biri insanların; kemiksiz, bacaksız, yarı saydam ve jölemsi bir görünüme sahip olabileceğiydi. Ardından bu fikir; opak, gri ve şişman insanlar olarak değiştirildi. En sonunda da “koca bebek” konseptinde ortak bir karara varıldı. Bunun dışında film ekibi, bu insanlar için tamamen yeni ve anlaşılamaz bir dil yaratmayı düşündü. Fakat sonra bundan vazgeçtiler.
EVA Karakterini Seslendiren Kişi, Film Ekibinden Biriydi
EVA’yı seslendiren Elissa Knight, bir aktör değildir. Aslında kendisi, Pixar çalışanlarından biridir. Cast ekibinin EVA’nın konuşmalarına ve sesine uygun birini bulabilmesini için EVA’nın tüm diyaloglarını kendisi kaydetmişti. Fakat yapımcılar, Knight’ın performansını daha iyi bulunca onun sesini kullanmaya karar vermişlerdir.
Wall-e’nin Sessiz Maceraları, Charlie Chaplin ve Buster Keaton’dan İlham Alındı
Wall-e‘nin ilk kısmı konuşamayan bir robotun olduğu terk edilmiş Dünya gezegeninde geçiyordu. Bu sebeple Pixar film ekibinin, diyalog kullanmadan sadece görseller aracılığıyla hikaye anlatmayı öğrenmeleri gerekti. Bunun için yönetmen Andrew Stanton ve ekibi öğle yemeklerinde, Charlie Chaplin ve Buster Keaton gibi efsanelerin sessiz filmlerini izlediler. 18 aylık bir süre içinde ekip, Chaplin ve Keaton’un tüm filmlerini izlemeyi başardı.
Ekip, Filmine Gerçek Kamera Etkisi Verdi
Yönetmen Andrew Stanton, Wall-e filminin sanki gerçek kameralar kullanılarak çekilmiş bir film gibi görünmesini istedi. Bunun için bazı yerlerde lens bile kullanıldı. Animasyon ekibi bilgisayarda, mükemmel odak çekimleri yaratabilecekken Stanton, bu odakların gerçek gibi gösterilmesini istemiştir. Pixar ekibi filmde, 1977’deki Star Wars filmine benzer bir görüntü için 1970’li yıllara ait eski Panavision kameralar kullanmıştır. Hatta Oscar ödüllü sinematograf Roger Deakins, ışık ve görüntü kullanımı konusunda danışman olarak çağrılmıştır.
Ben Burtt Bir Daha Robot Filmi Yapmayacağına Yemin Etmişti
Pixar Wall-e‘nin ön yapım sürecini başlattığında ses tasarım ustasu Ben Burtt, Star Wars’ın İlk Üçlemesi’nde çalışmayı yeni bitirmişti. Burtt eşine, bir daha robotların olduğu bir filmde asla çalışmayacağını söylemiştir. Fakat Pixar, Wall-e filmiyle ona gelince bu Burtt’ün ilgisini öyle çekmiş ki Burtt işi kabul etmiştir. Ben Burtt, Wall-e için yaklaşık 2.500 ses kaydetmiştir. Bu sayı, bir Star Wars filmi için kaydettiği seslerin iki katıdır. Ayrıca bu seslerin pek çoğunu bir hurdalıkta kaydetmiştir.
Wall-e’nin Yapımı 1994’te Başladı
Wall-e için ilk fikir, 1994’te Oyuncak Hikayesi filmi tamamlanmaya yakınken gerçekleşen bir Pixar toplantısında ortaya çıktı. Toplantı ekibi, stüdyonun yeni projesi için yeni fikirler bulmaya çalışıyordu. Ardından Canavarlar, Kayıp Balık Nemo, Bir Böceğin Yaşamı ve Wall-e filmleri bu toplantıda doğdu.
Bu yazımızda sizlere Pixar’ın sevilen filmi Wall-e’den, bazı kamera arkası bilgiler sundur. Umarız yazıdan keyif almışsınızdır. Fikirlerinizi bizimle paylaşın.
