Re:Zero hakkındaki yazımızın ikinci kısmını sizlere sunuyoruz. Keyifli okumalar. Birinci kısma buradan ulaşabilirsiniz. Animeyi farklı kılan bir diğer mesele de savaşlar. Genelde isekai ana karakterleri, üstün sihirli yetenekleriyle ön cephede savaşırlar. Böylece bir tür shounen animesi izlersiniz. Fakat Subaru’nun yetenekleri ve gücü bu işe pek yatkın değil. Bu yüzden dostluk, şantaj, antlaşmalar gibi diplomatik yöntemlerle kendisi için savaşacak müttefikler toplayıp elde ettiği bu taşları bir tahta üzerinde lider olarak konumlandırarak mücadele etmekte. Düşmanları çok güçlü ve hakkında pek bilgi olmayan gizemli kişiler oldukları için haliyle taşlarını nereye oynayacağını ilk seferlerde kestiremiyor. Bu yüzden deneme yanılma veyahut mantık yürütmeyle bir şeyler yapmaya çalışıyor. Düşmanları da aptal değiller, onlar da kendi kartlarını…

Hayata sıfırdan başlamak bütün isekai türü animelerin temelidir. Re:Zero da bir isekai olarak aynı vaatle hikayesine başlasa da ele aldığı asıl mevzu kahramanımızın karakter gelişimi, yani olgunlaşma sürecidir. Karakter odaklı bu başyapıt, on altı yaşında sosyal hayattan kopuk, Japonya’daki tabiri ile hikkikomori, bir ergen gencin toparlanma sürecini ve onu bu sürece götüren ile motivasyonları anlatmaktadır. Bunu anime, manga ve kısa hikâye şeklinde üç farklı yoldan tecrübe etmek mümkün. Yazarın hikâyeyi ilk taslak olarak yazdığı web hikayesiyse genel kanaat olarak bunların en iyisi diyebiliriz. Re:Zero Hikayesinin Ana Karakteri: Subaru Ana karakterimizin ismi Subaru, ki bu isim Japonların Ülker Takımyıldızına verdikleri isim ve bu yıldız ismi bir motif. Subaru, okula gitmeyi bırakmış,…