
Elrond Peredhel: I.Bölüm
Ayrıkvadi Lordu Elrond, İlk Çağ’ın sonlarına doğru Beleriand’daki Sirion Limanları’nda doğdu. Elwing ve Denizci Eärendil‘in ikiz oğullarından biriydi. Kardeşinin adı Elros’tu. Önemli ve soylu bir aileden gelen bu iki kardeş, İkinci ve Üçüncü Çağlar için kaydadeğer işler yapacaklardı.
Bu iki kardeşin soyu oldukça köklüydü. Anneleri Elwing, Beren ve Lúthien’in torunuydu. Lúthien, Maia Melian ve Elf Kralı Thingol’un kızıydı. Babaları Eärendil’in annesi Idril’di. Bu yüzden bu iki kardeş; Vanyar, Sindar ve Noldor hanelerinin kanını taşıyordu. Ayrıca Beren ve Tuor’dan dolayı da üç Edain hanesi olan Bëor, Hador ve Haleth hanelerinin kanı onlarda akıyordu.
İlk Çağ
Kardeşlerin doğdu zaman, İlk Çağ’ın en karanlık günleriydi. O sıralar Beleriand diyarında Morgoth’un güçleri kol geziyordu. Elrond ve Elros daha altı yaşlarındayken, yaşadıkları yer olan Sirion Limanları’na bir saldırı oldu. Fëanor’un Yemini ile yola çıkan oğulları, Nauglamir’deki Silmaril’in peşindeydi. Bu yüzden burada Üçüncü Akraba Kıyımı’nı gerçekleştirdiler. O sırada Eärendil denizdeydi. Elwing, Silmaril’i de alarak oradan kaçtı ve denize atladı. Elrond ve Elros ise Maedhros ve Maglor’un esiri oldular. Maedhros ve Maglor, ikizleri öldürmek yerine bir mağarada bıraktılar. Fakat Maglor, çocuklara acıdı ve onları oradan çıkardı. Bunun ardından aralarında bir sevgi doğdu. Elrond’a ismini veren Maglor’du. Elrond, “Mağara Elfi” veya “Yıldız kubbesi” anlamlarına gelir. Çünkü mağaradayken bulunmuştur. Elwing ve Eärendil, çocuklarının öldüğünü düşündü. Fakat Maglor, çocukları büyütüp yetiştirdi.

Gazap Savaşı’nın ardından anne ve babaları gibi Yarı-elf olmaları sebebiyle Elrond ve Elros’a bir seçim şansı sunuldu. Elrond elf olmayı seçerken Elros ölümlü olmayı seçti. Eärendil’in Yıldızı’nı izleyen Elros, Edain Halkına hediye edilen Elenna Adası’nda Númenor Krallığı’nı kurdu. Elrond ise Orta Dünya’daki Elflerin yanında kaldı ve Kral Elwë’nin soyunu sürdürdü. Elrond, Noldor’un Son Yüce Kralı Gil-galad’ın elçisi oldu ve Lindon’da yaşamaya başladı.
İkinci Çağ
Gazap Savaşı ve Beleriand’ın Çöküşü ile İlk Çağ bitmiş, İkinci Çağ başlamıştı Orta Dünya’da. Bu yeni çağın ilk zamanları sakin geçmişti. Fakat Morgoth’un hizmetkarı Sauron 500 yılı civarlarında Orta Dünya’ya geri döndü ve Karanlık Yıllar yaklaşmaya başladı. 600’lü yıllarda Númenórlular Orta Dünya’ya gelmeye başladı; buradaki halklarla ilişkiler kurdular. Fakat ileriki yıllarda Gil-galad, Númenórluları uyardı ve Doğu’da karanlık bir gücün kendini göstermeye başladığını söyledi. Bu doğruydu. Sauron, zamanında Morgoth’a hizmet etmiş insan halklarını orada topluyordu. Mordor’u kalesi haline getirdi ve Kara Kapı’yı inşa ederek diyarı korumaya aldı. İleriki zamanlarda da Barad-dûr kulesini meydana getirecekti. İnsanları etkisi altına almanın kolay olacağını biliyordu. Daha güçlü oldukları için Elfleri himayesi altına almak istiyordu.

Ardından Annatar adında zarif bir elf, Lindon’a geldi ve kendisinin Valar’ın elçisi olduğunu söyledi. Elrond ve Gil-galad onun göründüğü gibi biri olmadığını fark ettiler ve Annatar’ı Lindon’a almayı reddettiler. Annatar diğer bir elf yerleşkesi olan Eregion’a gitti. Lindon’un aksine buraya kabul edildi. Galadriel dışında herkes onu hoş karşılamıştı. Fëanor’un torunu olan Celebrimbor ile iyi ilişkiler kurdu. Eregion’un demirci loncası Gwaith-i Mírdain, Annatar’dan çok şey öğrendi. 1500 yılında birlikte Güç Yüzükleri’ni dövdüler. 16 yüzük yapıldı o sırada. Elflere verilecek Üç Yüzük ise Annatar Eregion’dan ayrıldıktan sonra dövülecekti. Annatar onlara bu yüzükler sayesinde Orta Dünya üzerinde güç sahibi olacaklarını söylemişti. Ama onun kendi planları vardı.


Güç Yüzükleri’nin yapımından on yıl sonra Sauron, Hüküm Dağı’nda Tek Yüzüğü meydana getirdi. Böylece diğer yüzük taşıyıcıları üzerinde güç sağlamış olacaktı. Yüzüğün gücüyle Barad-dûr kulesinin inşasını da tamamladı. Fakat Elfler onun iradesine boyun eğmediler. Sauron Yüzüğü taktığında artık onun Orta Dünya’da olduğunun ve ihanete uğradıklarının farkına vardılar. Yüzükleri ondan saklamaya ve kullanmamaya karar verdiler. Sauron, Güç Yüzükleri’nin ona verilmesini talep etti. Ama Elfler bunu kabul etmedi ve Sauron ve Elflerin Savaşı başladı.
Sauron ve Elflerin Savaşı
Gil-galad, savaşta yardım etmeleri için Elrond’u Eregion’a yolladı. Fakat çok geç kalmışlardı ve Elrond’un ordusu sayıca azdı. Bu savaşta Eregion yağmalandı ve 16 yüzük ele geçirildi. Celebrimbor öldürüldü ve bedeni bir mızrağa geçirilerek sancak gibi dolaştırıldı. Sauron, kuvvetlerinin bir kısmını Lindon’a saldırmaları için yolladı. Ama Elrond’u orada tutmak için arkada büyük bir birlik bırakmıştı. Buradaki çarpışma uzun sürdü ve Khazad-dûm’dan gelen cücelerin sürpriz saldırısıyla Elrond ve sağ kalan Noldor Elfleri kuzeye kaçtılar. Elrond kuzeyde Imladris’i kurdu.


Savaştan ve Sauron’un kuvvetlerinden kaçan pek çok sığınmacı Imladris’e geldi. 1700 yılına kadar Eriador’da Sauron’un kontrolüne girmeyen tek yer burasıydı. Gil-galad ve Númenor Kralı Tar-Minastir’in gelişiyle Sauron yenilgiye uğradı. Bunun ardından bir divan bir araya geldi. Divanda Imladris’in, Elflerin ana merkezi olması kararı alındı. Gil-galad Elrond’a Elf Yüzükleri’nden biri olan Vilya’yı verdi ve onu kral naibi yaptı.
Son İttifak Savaşı
Elrond, İkinci Çağ’ın sonlarındaki Son İttifak Savaşı’nda Gil-galad ve Vefakâr İnsanların lideri, Arnor ve Gondor’un Yüce Kralı Elendil’in yanında yer aldı. Son İttifak Ordusu, bir süre Imladris’te kalmış ve savaşa hazırlanmıştı. Savaşta Elendil ve Gil-galad’ın düşüşüne şahit oldu. Savaşın sonunda Isildur Tek Yüzüğü Sauron’un parmağından kesip alırken o da oradaydı. Círdan ile beraber Isildur’a bu yüzüğü yok etmesi gerektiğini söylediler. Ama Isildur bunu reddetti ve Tek Yüzüğü kendisi için aldı; bunun, yitirdiği kardeşi ve babası için bir kefaret olduğunu söyledi.


Savaşın ardından Elrond, Imladris’e geri döndü. Sonraki yıllarda Hava Yüzüğü Vilya sayesinde Ayrıkvadi gelişip güzelleşti. Gil-galad’ın ölümüyle Elrond Noldor’un Yüce Kralı unvanını alabilirdi, fakat bunu istemedi. Zira artık Orta Dünya’da fazla Noldor elfi kalmamış, çoğu savaşlarda ölmüştü.

Elrond Peredhel’in hikayesini anlattığımız yazının ilk kısmı burada son buluyor. İkinci kısım çok geçmeden sizlerle olacak.