Karayip Korsanları Serisindeki Gizli Detaylar

İlk filmin çıktığı günden beri her filmiyle seyirciyi dünyasına çekmeyi başaran Karayip Korsanları serisi, belki de çoğu kişinin dikkatinden kaçan bazı detaylar barındırıyor. Kaptan Jack Sparrow ve dostlarının maceralarına tanıklık ettiğimiz bu serideki gizli detaylara yakından bakalım.

Amiral Norrington’ın Kılıcı

Siyah İnci’nin Laneti filminde Vali Swann, amiralliğe terfi edecek James Norrington için bir kılıç siparişi verir. Kılıcı, William Turner yapar. Bu kılıç, devam filmlerinde de birkaç kez karşımıza çıkar. Serinin üçüncü filmi Dünya’nın Sonu‘nda William, Davy Jones tarafından öldürülür. Davy Jones onu bu kılıçla öldürür. Ölü Adamın Sandığı filminde Lord Cutler Becket, kılıcı ele geçirir. Ardından kılıcı Norrington’a iade eder. Davy Jones, Norrington’ı öldürür ve kılıcı alır. Nihayetinde de onu William’ı öldürmek için kullanır. Fakat sonra Davy Jones’un kalbini bıçaklayan William, Uçan Hollandalı gemisinin kaptanı olur. Son sahnelerde kılıcın Willim’a yani yaratıcısına döndüğü göze çarpmaktadır.

Lanetli Cortés Altınları

Norrington’ın terfi töreninden sonra Elizabeth fenalaşır ve denize düşer. O sırada boynundaki altın madalyon da suya girdiğinde bir hareketlilik meydana getirir: Madalyon, lanetli korsanları çağırmış ve onlara yerini belli etmiştir. Bunun ardından fırtına bulutları toplanır. Fakat buradaki bulutlar sanki devasa bir el şeklini almış gibidir ve adaya doğru uzanmaktadır bu el. Sahne devam ettikçe bu şeklin bir el olduğu daha da belirgin bir hale gelir. Sanki Cortés’in kendisi, altınını almak için elini uzatmaktadır.

Barbossa’nın Elması

Elizabeth, Royal Limanı’na saldıran korsanların esiri olur. Korsan gemisinin kaptanı olan Barbossa ile görüşür. Barbossa ona üzerlerindeki lanetten bahseder. Bu lanet bozulduğunda da bir sepet dolusu elma yiyeceğini söyler. Bu yolda önüne kim çıkarsa öldürmeye kararlıdır. Fakat madalyon diğer altınlarla buluştuğunda lanet bozulur ve Jack, Barbossa’yı öldürür. Bu yüzden Barbossa, planını gerçekleştiremez. O sırada elinden bir elma düşer yere. Lanetin bozulacağından emin olan Barbossa muhtemelen yanında bir elma taşıyordu. Ama ne yazık ki bunun için bir şans bulamadı.

Jack Sparrow’un Frengisi

Jack Sparrow’un yüzünde bir kırmızılık göze çarpar. Bu, frengiden kaynaklanmaktadır. Serinin ilk filminden son filmine doğru bu hastalık ilerlemeye devam eder. Zira Jack, hastalık için bir tedavi bulamaz.

Jack ve Tuhaf Yürüyüşü

Karayip Korsanları serisinin başından sonuna kadar Jack’in tuhaf yürüyüşü herkesin dikkatini çekmiştir. Bunun da Jack’in sürekli içki içtiği için olduğu düşünülür. Ama aslında öyle değildir. Bunun dışında belki de çoğu kişinin fark etmediği şey, bu yürüyüşün sadece karadayken olmasıdır. Çünkü Jack gemideyken normal bir şekilde yürür. Bunun sebebiyse Jack’te deniz alışkanlığı olmasıdır. Uzun süre gemilerde yolculuk eden kişiler, artık gemiye alışmışlardır; rahatça yürüyebilirler ve deniz tutması yaşamazlar. Fakat karaya çıktıklarında gemideki sallanmadan kaynaklı düzgün bir şekilde yürüyemeyebilirler.

“Leziz Domuz Eti”

Ölü Adamın Sandığı‘nda Jack’i bulmak için yollara düşen William, Jack’in yerini sorarak ilerler. Balıkçılardan biri ona, Jack’i tanımadığını ama bir adada kara yelkenli bir gemi olduğundan söz eder. Ayrıca bu adadan oldukça lezzetli domuz eti satın aldığını belirtir. Filmin devamında bu adadaki kişilerin Jack, mürettebatı ve William’ı yemeye çalıştığını ve yamyam olduklarını görürüz. Balıkçının domuz eti diye satın aldığı et de muhtemelen insan etidir.

Barbossa’nın Şapkası

Ölü Adamın Sandığı‘nda Jack ve mürettebatı, Tia Dalma’yı görmeye ve ondan tavsiye almaya gider. Konuşma sırasında Jack etrafta dolaşır ve evdeki tuhaf eşyaları inceler. O sırada büyük, siyah ve üzerinde bir tüy olan bir şapka alır eline. Bu şapka, Barbossa’nın şapkasına çok benzemektedir. Maymun Jack, serbest bırakıldıktan sonra içerideki odalardan birine koşar. Bu odada bir yatakta yatmakta olan birini görürüz kısmen. Maymun orada durur ve yataktaki kişiye bakar. Ardından filmin son sahnesinde bu kişinin Barbossa’dan başkası olmadığını görürüz. Bu durumda şapka da onun şapkasıdır.