
Zeus Kronos’a Karşı
Kronos, evreni Uranus’tan devralmasının hemen ardından babası gibi güç tutkunu oldu. Çocuklarının onu yerinden edeceği kehanetini dikkate alarak büyümelerine engel olmaya karar verdi. Tanrıların Annesi Rhea’nın dünyaya getirdiği her çocuğu olduğu gibi yutmaya başladı. Oldukça öfkelenip üzülen Rhea, altıncı çocuğu Zeus’u büyükannesi Gaia’nın yardımıyla gizledi. Büyük bir taş parçasını kundak bezine sararak Kronos’a verdi yutması için. Kronos bunu oğlu sanarak yuttu. Böylece Zeus, gizlice büyümeye başladı.

Gaia’ya emanet edilen Zeus’un bakımını, Orman Perileri ve daha alt düzeydeki tanrılar olan Cureteler üstlendi. Amalthea adlı bir su perisi de Zeus’u besledi. İyi bir bakımla erginlik çağına gelen Zeus, artık genç ve güçlü bir delikanlı olmuştu; kehaneti yerine getirmek için de hazırlandı. Girit’ten ayrılıp Tethys ve Oceanus’un kızı olan kuzeni Metis’i ziyaret etti. Bilgeliğiyle nam salmış Metis, Zeus’a yardım etmeyi kabul etti. Zeus’a Kronos’un yanına hizmetkar olarak girmesini ve bu konumundan yararlanarak içkisini zehir koymasını önerdi. Zeus da böyle yaptı. Zehir, Kronos’u kusturunca Zeus’un tüm erkek ve kız kardeşleri dışarıya çıktı.
Kardeşlerinin kurtulmasıyla Kronos’la savaşacak ordunun köküne sahip olmuştu Zeus. Öte yandan Kronos, kendi ordularını toplamakta zorluk yaşadı, çünkü Titanların bazıları ona yardımcı olmayı reddetti. Dişi Titanların hiçbiri, savaşa katılmadı. Kronos’un erkek kardeşi Oceanus da savaşmayı reddetti. Aynı şekjilde Helios da savaşa yanaşmadı. Prometheus ve Epimetheus da Kronos’a sadakat yemini etmeyi reddettiler ve sonunda Zeus’a ordusunda yer aldılar. Geride kalan diğer Titanlar da Atlas’ın emrinde savaşa girdiler.

Titanların Savaşı
Savaşa hazırlanan iki taraf da istihkamlarını oluşturdu. Kronos’un emri altındaki Atlas’ın komutasında olan Titanlar, Othrys Dağı’nda, Zeus’un komutasındaki Kronos’un diğer çocukları da Olympos Dağı’nda mevzilerini aldılar.
Oldukça büyük bir çatışma gerçekleşti. Devasa boyutlardaki Titanlar, çok güçlüydü. Kronos’un çocukları da onlar kadar güçlü ve kurnazdı. İki taraf da on yıl kadar uzun bir müddet savaştı. On yıl sonra savaş sona ermek üzereyken Gaia araya girerek Zeus’a akıl verdi. Gaia Zeus’a, Kiklop ve Yüz Ellilerin Tartaros’tan çıkarılıp özgür bırakılmasının tanrılara güçlü bir destek sağlayacağını önerdi. Hiç vakit kaybetmeden Tartaros’a gitti Zeus ve bekçi Campe adındaki canavarı öldürerek mahkumları özgür bıraktı. Gaia’nın öngördüğü gibi, Yüz Elliler ve Kikloplar kendilerine yaptıkları yüzünden Kronos’a çok kızgın olduklarından hemen Olympos’taki kuvvetlere katıldılar.


Bu devlerin desteğiyle savaşın rengi değişti. Kikloplar; şimşek, gök gürültüsü, deprem, zıpkın ve görünmezlik miğferi gibi oldukça önemli silahlar yaptı. Yüz Ellilerin fırlattığı kocaman kayalar, Titanların kalelerini yıktı. Kronos’un ordusunun komutanı Atlas, Tartaros’tan gönderilmeyecekti. Fakat çok daha büyük bir ceza aldı: Zeus Atlas’ı, sonsuza dek gökyüzünü omuzlarında taşımaya mahkûm etti.

Zeus, Othrys Dağı’nı kuşattı. Fakat savaşı kazanabilmek için güç tek başına yeterli değildi. Bu sebeple Kronos’un ordusunu teslim olmaya zorlamak için bir plan yaptı. Tanrılardan biri görünmezlik veren miğferi giyerek düşman kampına girdi ve Kronos’un tüm silahlarını çaldı. Bir başka tanrı zıpkınla Kronos’u oyalarken Zeus yıldırımlar yağdırdı gökten. Bu arada Kiklop ve Yüz Elliler, Titanları taş yağmuruna tuttu. Zeus’un planı başarılı oldu ve savaş sona erdi.
Savaş’ın Ardından
Yönetime geçtikten sonra Zeus, ilk olarak düşmanlarını yok etti; Kronos’un ordusunu Tartaros’a hapsetti ve kaçmalarını önlemek için Yüz Ellilere bekçilik görevi verdi. Düşmanlarını acımasızca cezalandıran Zeus, dostlarına oldukça cömert davrandı. Savaşa katılmayan dişi Titanların, gökyüzündeki görevlerini sürdürmelerine izin verdi. Aynı zamanda kendisine yardımcı olan ve Kronos tarafından dışlanmış ölümsüzlere de eski güçlerini geri verdi.

Kız ve erkek kardeşleri de kendi paylarına düşen hak ve güçleri aldılar. Zeus onlara Olympos Dağı’nda yer verdi. Böylece tanrıların yönetim süreci başlamış oldu. Zeus, Poseidon ve Hades; kura keçerek evreni aralarında paylaştılar. Zeus, göğün kralı ve ölümlü ve tanrıların efendisi oldu. Poseidon, denizlerin hakimi olurken Hades de Yeraltı Dünyası’nın hakimi oldu.
