
Frankenstein ya da Modern Prometheus
Daha çok sinemada bilinen adıyla Frankenstein Canavarı, 1800’lü yılların başında Mary Shelley tarafından yaratıldı. Kitap aslında baştan sona, Kuzey Kutbu’na seyahat eden Robert Walton’ın, orada şans eseri bir adamla karşılaşmasının ardından ondan duyduklarını kız kardeşi Margaret Saville’e yazdığı mektuplar dizisinden meydana gelir. Bu mektupta geçen hikâye ise şöyledir:
Bir gemi kaptanı olan Robert Walton, Kuzey Kutbu’na doğru yola çıkar. Bu görevin ilerleyişini ve başından geçenleri mektuplar aracılığıyla kız kardeşine anlatır. Görev ilk başlarda iyi gider, fakat sonrasında buzullardan dolayı yarıda kalır. O sırada kaptan, bir adamın kızak ve köpekler kullanarak seyahat etmekte olduğunu görür. Adam soğuktan kötü etkilenmiştir ve Kaptan onu gemisine alır. Ardından başından geçenleri dinler ondan.
Bu adam Doktor Victor Frankenstein’dır. Doktor, çocukluğundan başlayarak yaşamından söz eder. Daha sonra üniversite yıllarına geçer ve bu yıllarda hayatın sırrını keşfetmek isteğiyle yanıp tutuştuğunu ve araştırmalarının sonunda sırrı bulduğunu anlatır.

Bunun ardından, ölmüş insanların vücut parçalarını kullanarak aylarca bir yaratık meydana getirmeye çalışıp bir gece bunu başardığından bahseder. Fakat yarattığı canavardan fazlasıyla korkar Doktor ve pişmanlık duyar. Hayat bulan Canavar da evden kaçar.
Doktor, memleketi Cenova’ya döner ve orada erkek kardeşinin öldürüldüğünü öğrenir; bunun ardında Frankenstein Canavarı olduğundan da emindir. Fakat herkes, Frankenstein ailesinin evlatlık kızı olan Justine’i suçlar ve kız, idam edilir. İki masumun ölümünden duyduğu acı, pişmanlık ve sorumluluk dolayısıyla Doktor, kederini hafifletmek için dağlara seyahate giderek bir tatile çıkar. Tatildeyken de Frankenstein Canavarı ile karşılaşır. Herkes tarafından dışlanan, hor görülen ve nefret edilen Canavar, Doktor’un kardeşini öldürdüğünü itiraf eder. Fakat bunu, Doktor’a zarar vermek için yaptığını söyler. Ardından Doktor’a, kendisine bir eş yaratması için yalvarır.
Canavar’ın İsteği
İlk başta reddetse de sonra kabul eder bu isteği Doktor. İngiltere’ye dönerek dişi bir canavar yaratmaya başlar isteksizce. Bir gece, yaptığı işe dair ahlaki değerler hakkında kendi içinde çatışırken pencerede Canavarı görür. Ardından aklına bu canavar ve yaratacağı eşinden dolayı dünyanın büyük bir tehlike içinde olacağı gelince Canavar’ın isteğinden vazgeçer ve yeni canavarını yok eder. Frankenstein Canavarı çılgına döner ve Doktor’un düğününde ona geleceğine yemin eder.

Doktor, yeni canavarın cesedini alır ve bir kayıkla göle açılırarak cesedin parçalarını suya atar. Fakat ardından rüzgâr çıkar ve onun karaya ulaşmasını engeller. Doktor, nereye gittiğini bilmeden rüzgârla sürüklenir. Sabah olunca kendisini bir kasabanın yakınlarındaki bir kıyıda bulur. Kasaba sakinleri onu tutuklar ve önceki gece yaşanan bir cinayet dolayısıyla mahkemeye çıkarılacağını söylerler. Doktor bunu inkâr etse de inandıramaz ve cesedi gördüğünde bunun, yakın bir arkadaşı olan Henry Clerval olduğunu görür ve Henry’nin boğazındaki el izlerini fark ederek onun Frankenstein Canavarı tarafından öldürüldüğünü anlar. Bunun ardından Doktor hastalanır ve iyileşene kadar zindanda kalır. Daha sonra bu suçtan beraat ederek zindan çıkar.
Ardından Cenova’ya geri dönen Doktor, Frankenstein ailesinin başka bir evlatlığı olan Elizabeth ile evlenir. Ama aklına zamanında canavarın etmiş olduğu yemin gelir ve Canavar’ın onu öldüreceğini düşünerek korkmaya başlar. Bu yüzden Elizabeth’i oradan uzaklaştırır ve Canavarı beklemeye başlar. Fakat Canavarı beklerken Elizabeth’in çığlıklarını duyan Doktor, Canavar’ın ettiği yemini anlar: Canavar onun değil, eşinin peşindedir. Doktor, eve döner ve çok geçmeden babasını da kaybeder. Bunun ardından hayatını, Canavarı bulup ondan intikamını almaya adar ve yola çıkar.

Doktor, Canavarı takip etmeye başlar ve kuzeydeki buzlu diyarlara kadar gider. Onu yakalamak üzereyken buz kırılır ve aralarında oldukça büyük bir boşluk açılır. Kaptan Walton ve Doktor işte bu sırada karşılaşırlar. Walton, kız kardeşine mektup yazmayı sürdürür. Karşılaştıklarında hasta olan Doktor, kötüleşir ve kısa süre sonra ölür. Walton, ölümünden birkaç gün sonra Doktor’un bulunduğu odaya döner. Orada Canavar’la karşılaşır ve gördükleri karşısında şaşırır. Çünkü Canavar, yaratıcısının başında ağlamaktadır. Canavar Walton’a yaşadığı yalnızlık, acı, pişmanlık ve nefretten söz eder. Artık yaratıcısı da öldüğüne göre kendi acısına da son vereceğini söyler ve ölmek için kuzeydeki buzullara doğru gider.
Peki Neden “Modern Prometheus”?
Prometheus, Yunan Mitolojisi’ndeki Titanlardan biridir ve insanları onun yarattığı söylenir. İnsanları yaratmasının ardından diğer canlılardan korunabilsinler diye ateşi Zeus’tan çalarak onlara hediye eder. Bunu öğrenen Zeus, Prometheus’u bir kayaya zincirler ve her gün onun ciğerinden bir parça koparması için bir kartal yollar. Karaciğer sürekli kendini yeniler ve Zeus, onu affetmeyeceğine ve işkencenin süreceğine yemin eder. Frankenstein hikâyesiyle ilgisine gelince; Prometheus’un kutsal ateşi gibi Doktor’un bilimi de önceden sadece Tanrılara has olan ölümsüzlüktü. Tıpkı kartalın Prometheus’un ciğerini parçalaması gibi Doktor’un yakınları da ondan bir bir koparılır. Frankenstein Canavarı’nın, yaratıcısı Doktor’dan özgür olduğu vurgusu da Prometheus’la benzerdir.
