
En Bilinen Fantastik Canavarlar
Newt Scamander’ın, Büyüzoolojisi alanı üzerine yazdığı “Fantastik Canavarlar Nelerdir ve Nerede Bulunurlar?” adlı ders kitabındaki en bilinen Fantastik Canavarları sizler için derledik.
Unicorn
Kuzey Avrupa’nın ormanlarında bulunan güzel bir yaratıktır. Tamamen büyüdüğünde saf beyaz, boynuzlu bir at olur, oysa tayları başlangıçta altın rengindedir; olgunluğa erişmeden önce de gümüşiye dönerler. Unicorn’un boynuzunun, kanının ve tüyünün son derece sihirli özellikleri vardır. Genellikle insanlarla temas kurmayı tercih etmez. Kendisine bir büyücü yerine cadının yaklaşmasını tercih eder. Öylesine hızlıdır ki, yakalanması çok zordur.

At-Adam (Sentor)
At-adamın herhangi bir renkte olabilen at gövdesinin üzerinde bir insan kafası, göğsü ve kolları vardır. Zeki olduğu ve konuşabildiği için kelimenin tam anlamıyla bir canavar olmasa da Sihir Bakanlığı tarafından kendi talebiyle bu sınıfta yer alır. At-adam, ormanda yaşar. Şimdi Avrupa’nın birçok bölgesinde at-adam toplulukları olmasına rağmen kökeninin Yunanistan olduğu sanılır. At-adamların bulunduğu ülkelerin her birindeki büyücülük yetkilileri, onların Muggle’lar tarafından rahatsız edilmemesi için özel alanlar ayırmıştır. Ancak insanlardan gizlenmek için kendi yöntemleri olan At-adamların büyücü korumasına pek ihtiyaçları yoktur. At-adamlar gizemli yaratıklardır. Çoğunlukla Muggle’lara olduğu gibi büyücülere de güvenmezler ve aslında aramızda pek bir ayrım yapmıyor gibidirler. Sayıları on ila elli arasında değişen sürülerde yaşarlar.

Basilisk
Kayda geçen ilk Basilisk, Yunan bir Kara büyücü ve Çatalağız olan Hain Herpo tarafından yetiştirilmişti. Herpo, birçok deneyin ardından bir karakurbağasının üzerinde kuluçkaya yattığı bir tavuk yumurtasından, olağanüstü tehlikeli güçlere sahip devasa bir yılan çıkacağını keşfetmişti. Basilisk, uzunluğu 16 metreye ulaşabilen parlak yeşil renkli bir yılandır. Erkeğin başının üstünde kırmızı bir sorguç vardır. Dişleri son derece zehirlidir ama en tehlikeli saldırı silahı, koca sarı gözleriyle bakışıdır. Bu gözlere doğrudan bakan herkes anında ölür. Yemek kaynağı yeterliyse (Basilisk bütün memeliler ile kuşları ve sürüngenlerin çoğunu yer), yılan çok uzun süre yaşaması mümkündür. Hain Herpo’nun Basiliski’nin hemen hemen dokuz yüz yıl yaşadığı sanılıyor. Basilisk yaratmak Orta Çağ’dan beri yasa dışıdır, ne var ki bu işi gizlemek için, Sihirli Yaratıkların Düzenlenmesi ve Denetimi Dairesi geldiğinde karakurbağasının altından tavuk yumurtasını almak yeter.

Anka Kuşu
Anka Kuşu; görkemli, kuğu boyunda, kırmızı bir kuştur; uzun, altından bir kuyruğu, gagası ve pençeleri vardır. Dağ doruklarına yuva kurar ve Mısır, Hindistan ve Çin’de yaşar. Anka kuşu, bedeni işlevini yitirmeye başladığı zaman alev alıp küllerinden yavru olarak yeniden doğmak suretiyle kendini yenileyebilmesi dolayısıyla çok çok uzun zaman yaşayabilir.

Burnuk
Burnuk, bir İngiliz canavarıdır. Tüylü, siyah ve uzun burunlu olan bu kazıcı yaratığın parıldayan her şeye karşı zaafı vardır. Bunun dışında, Burnuklar genellikle, hazine bulmak için toprağı derinden derine kazsınlar diye cincüceler tarafından beslenir. Burnuk iyi huylu, hatta sevgi dolu olduğu halde mala zarar verme ihtimali vardır, bu yüzden onları evde tutmak pek akıllıca olmaz.

Hipogrif
Bu canavar, artık dünyanın her yerinde bulunsa da, Avrupa kökenlidir. Dev bir kartalın kafasına ve bir atın gövdesine sahiptir. Hipogrifleri evcilleştirmek mümkündür, ama böyle bir işe sadece uzmanlar girişmelidir. Bir Hipogrif’e yaklaşılırken, göz teması kesilmemelidir. Ayrıca, eğilip selam vermek iyi niyet gösterir. Eğer Hipogrif selamla karşılık verirse, ona yaklaşmak güvenlidir. Bu canavar, böcek bulmak için yeri kazar, ama kuşlar ve küçük memeli canlıları da yer; böylece karnını doyurur. Yumurtlayacak olan Hipogrifler yerde yuvalar yapar ve bunların içine, yirmi dört saatte çatlayan, kolay kırılan, tek bir büyük yumurta bırakır. Tüyleri henüz bitmiş yavru Hipogrif bir hafta içinde uçmaya hazır hale gelir ama annesine uzun yolculuklarda eşlik etmesi için aradan aylar geçmesi gerekir.

Ejderha
Belki de sihirli canavarların en ünlüsü olan ejderhalar, en zor saklananlar arasındadır. Dişiler genellikle erkeklerden daha büyük ve daha saldırgan olur. Ama yine de, her iki türe de sadece büyük beceri sahibi ve eğitim almış büyücülerden başkası yaklaşmamalıdır. Ejderha derisi, kanı, yüreği, karaciğeri ve boynuzu son derece sihirli özelliklere sahiptir, ancak ejderha yumurtaları A Sınıfı Ticareti Yapılamaz Mallar olarak tanımlanır.

En bilinen Fantastik Canavarlar hakkındaki yazımız burada son buluyor. Fakat bu canavarlar haricinde sizin de eklemek istediğiniz Fantastik Canavarlar varsa bizimle paylaşmaktan çekinmeyin.