
Galaksi’de İz Bırakmış Klon Askerleri
Star Wars: Klon Savaşları animasyon dizisiyle Cumhuriyet’in klon askerlerinin, sıradan askerler olmadığını gördük. Her biri kendine has karaktere ve özelliklere sahipti. Sadece rakamlardan ibaret olmayan, düşünen, hisseden ve önemseyen bireylerdi. Birbirlerini kardeş gibi görüyorlardı. Hepsi de savaş alanında oldukça becerikliydi. Ve düşündükleri tek şey, emirleri yerine getirmekti. Fakat aslında büyük bir planda kritik role sahip piyonlardı. Vakti geldiğinde Emir 66 ile Galaksi’deki bütün Jediları yok etmeye çalıştılar. Bu katliamda sadece iki Jedi dışında hepsi öldürüldü. Ama bu katliam, klonların kontrolünde olan bir şey değildi. Çünkü zamanı geldiğinde Jediları yok etmeleri için üretimleri sırasında beyinlerine birer çip takılmıştı. Ardından o emri duyunca da, varoluş nedenlerini gerçekleştirdiler. Fakat bunun öncesinde ve katliam sırasında olayların farkına varabilenler de olmuştu. Klonlar kötü bir amaç uğruna ortaya sürülmüş olsa da hepsi sadık ve dürüst askerlerdi. Aralarında aklımızdan silinmeyecek izler bırakmış olanlar vardı. Bu yazıda sizlere kahramanlık, cesaret ve becerileriyle aklımıza yer etmiş klon askerlerinden bahsedeceğiz.
CT-99
Klon birim numarası CT-99 olan 99, diğer klonlardan farklıydı. 99, klonlama işlemi sırasında bozulmaya uğradı ve pek çok genetik ve fiziksel eksiklikle dünyaya geldi. Bu yüzden de Kamino’da temizlik ve bakım sorumlusu olarak görev yaptı. Kamino’daki eğitimleri sırasında Domino Takımı adlı beşliyle yakın arkadaş oldu. Takım içinde yaşanan uyumsuzluk ve başarısızlığa tanıklık etti. Ardından takımdaki Hevy adlı klona vermiş olduğu nasihatlerle onun ekipten ayrılmasına engel oldu. Mezun olmasının ardından Hevy, madalyasını 99’a verdi ve bunu geri almak için döneceğini söyledi.

Bundan bir süre sonra Ayrılıkçılar, Kamino’yu işgale etmeye kalkıştı. Bu sebeple pek çok klon bölüğü Kamino’ya ana vatanlarını savunmaya geldi. Domino Takımı’ndan Echo ve Fives da oradaydı fakat Hevy bir süre önce bir karakol çatışmasında hayatını kaybetmişti. Ayrılıkçı güçleri, Kamino’nun iç kısımlarına kadar sızdığında 99, Yüzbaşı Rex, Kumandan Cody, Echo, Fives ve diğer klonlara şehri savunmada yardım etti. Bu savunma sırasında daha fazla bomba getirmek için giden 99, droidlerin ateşine maruz kaldı ve hayatını kaybetti. Son sözleri ise kendisinin de diğer klonlar gibi bir asker olduğuydu. Onun anısına genetik mutasyonlarla doğmuş bir klon bölüğüne Klon Kuvveti 99 adı verildi. Bu bölük daha sonra Bad Batch yani Kötüler Timi olarak anılır oldu.
Kumandan Cody
CC-2224 numaralı Cody, Büyük Cumhuriyet Ordusu’nun mareşal komutanıydı. Ayrıca 7.Gök Kolordusu ve 212.Saldırı Birliği’nin kumandanıydı. Cody, Klon Savaşları’nın etkili ve önde gelen klonlarından biriydi. İyi bir lider olan Cody, General Obi-wan Kenobi’ye pek çok görevde eşlik etti. Liderliğinin yanı sıra bir strateji uzmanıydı. Bu becerisi ona hem klonlar hem de Jedilar arasında saygınlık kazandırdı. General Kenobi ve 212.Bölükle birlikte General Skywalker ve 501.Saldırı Birliğiyle çeşitli görevlerde yer aldılar.

Dooku’nun ölümüyle Ayrılıkçıların lideri olan General Griveous, Utapau adlı gezegene kaçmıştı. Bunu öğrenen Jedilar, Obi-wan Kenobi’yi Grievous’u durdurması için gönderdiler. Cody ve birliği de Kenobi’ye eşlik etti. Obi-wan, Grievous’la yüzleştiğinde klonlar aniden ortaya çıkıp droidlere saldırdı. Fakat o sırada yıllardır Şansölye olarak bilinen Darth Sidious sonunda kimliğini açık etti ve Emir 66’nın uygulanmasını istedi. Beynindeki çip sebebiyle bu emri sorgulayaman Cody, Obi-wan’ı top ateşine tuttu. Fakat Obi-wan bu saldırıdan sağ çıkmayı başardı. Bu katliamın ardından Sidious, Galaktik İmparatorluğu ilan etti. Sonrasında Cody ve bölüğü, Kashyyyk’te Wookielerin yakalanması için görevlendirildi. İleriki yıllarda bir saldırı görevinin ardından Cody, İmparatorluğun asıl amacının gerçekten barışı sağlamak mı yoksa değil mi diye sorgulamaya başladı. Görevin ardından Coruscant’a döndüğünde de görevini bıraktı.
Echo
CT-1409 numaralı Echo, Kamino’daki meşhur Domino Takımı’nın bir üyesiydi. Burada, sonrasında da yakın arkadaş olacağı Fives adlı klonla iyi ilişkiler kurdu. Domino Takımı eğitimin ardından bir karakolda görev aldı. Fakat karakol, Ayrılıkçıların saldırsına uğradı. Askerler oradan uzaklaştılar. Kumandan Cody ve Yüzbaşı Rex sıradan bir teftiş için gezegene geldi. Bir pusuya kurban gitmelerini önlemek için Echo ve arkadaşları onları uyardı. Komutanlarıyla bir plan yapıp droidlerin saldırısını püskürttüler. Fakat bu çarpışmada Domino Takımı’ndaki Cutup, Droidyemi ve Hevy öldü. Echo ve Fives, Yüzbaşı Rex’in liderlik ettiği 501.Saldırı Birliğine alındılar. 501, aynı zamanda Anakin Skywalker’ın emrinde klon birliğiydi. Sonraki yıllarda Kamino’daki savaşta gösterdikleri başarı ve cesaretten dolayı Echo ve Fives ARC Trooper yani Gelişmiş Keşif Komandosu oldu. Devamında 501.Birlikle pek çok göreve katıldılar.

Bu görevlerden biri Jedi Ustası Even Piell’i kurtarmak için gittikleri Lola Sayu gezegenindeydi. Görev sırasında pek çok klon kaybettiler. Ne yazık ki Usta Jedi Piell de öldü. Gezegeni terk edecekleri sırada bir çatışma çıktı. Droidler kaçış mekiğini ateşe tuttu. Diğerleri mekiğe binmeyi başarsa da Echo mekikten düştü. Herkes onun öldüğünü düşünüyordu. Fakat Echo bundan sağ çıksa da oldukça kötü yaralanmış ve Ayrılıkçıların esiri olmuştu. Ayrılıkçılar onu bir robota dönüştürmüştü ve bilgilerini kullanarak stratejiler geliştirip saldırılar yaptılar. Bu saldırılardan birinde Rex, Echo’nun hayatta olabileceğini düşündü. Çünkü droidlerin kullandığı taktiğin, zamanında Echo ve Fives’la beraber geliştirdiklerinie benzediğini fark etmişti. Bu varsayımı doğru çıktı. Kötüler Timi (Bad Batch) ve kendi birliğiyle Echo’yu kurtardılar. Bunun ardından Echo, Kötüler Timi’nin bir parçası oldu.

CT-5555/ Fives
Klon numarasında fazla sayıda 5 rakamı bulunduğu için Fives adını alan CT-5555, aslında Echo ile aynı yollardan geçti. Jedi Ustası Even Piell’i kurtarma görevi sırasında dostu Echo’yu kaybettiğini sandı. Ardından yine görevlere ve çatışmalarda yer aldı.

Bir Arıza
Bu görevlerden birinde 501.Birliğin Ringo Vinda gezegenindeydiler. Görev sırasında 501.Birlik askerlerinden Tup, durduk yere bir Jedi şövalyesini öldürdü. Ardından Tup, bunun sebebinin anlaşılması için Kamino’ya gönderildi. Fives da ona eşlik etti. Kamino’ya geldiklerinde Tup’a pek çok test yapıldı. Kamino doktoru Nala Ye, klonun beyninde virüs olabileceğini söyledi. Bunun üzerine Fives kalmayı kabul etti ve üstünde testler yaptılar. Bir taraftan arkadaşına göz kulak olmak için kalmaya razı olmuştu. Ama o sırada Kaminolularda tuhaf davranışlar sezdi; sanki Tup’a gereken ilgiyi göstermiyor ve tedavi edecek bir şey yapmıyorlardı. Fives bundan şüphelendi ve AZ-3 adında bir sağlık droidinin yardımıyla Tup’ın beynine detaylı bir tarama yaptı ve bir tümör keşfetti. Tümörü kaldırup arkadaşını kurtardığını düşünse de Fives’ın bu hareketi, General Shaak Ti ve doktor tarafından hoş karşılanmadı. Fives’ın çabasına rağmen Tup, tıbbi sebeplerden öldü. Bu, Fives’ı oldukça sarstı.
Fives artık birliğine geri dönecekti. Fakat o sırada AZ-3, Kaminoluların asıl niyetinin Tup’ın hafızasını silip yeniden eski haline döndürmek olduğunu söyledi. Bunu duyan Fives çılgına döndü ve Tup’ın beyninden çıkan tümörü de alıp kaçtı. Yine AZ-3’ün yardımıyla tümörün, aslında el yapımı organip bir çip olduğunu keşfetti. Bu sefer kendisi için korkan Fives, AZ-3’ten kendi beynini tarayıp çipi çıkarmasını istedi. Ardından kendi çipini ve Tup’ınki eline alıp inceledi: Kendisininki oldukça normal ve çalışır görünüyordu, diğeriyse çürümüştü. Fives, doktora çipin amacını geldiğini sordu. Doktor da buna, klonlar arasında saldırganlığı önlemek olduğunu söyledi. Ama Fives buna ikna olmadı ve şüphesi devam etti. Ardından Jedi Ustası Shaak Ti’ye gitti ve şüphesini onunla paylaşınca Shaak Ti onunla hemfikir oldu. Sonrasında Fives, daha kapsamlı bir araştırma ve testler için Coruscant’a geri döndü.

Kabusların Sonu
Coruscant’ta onu Şansölye Palpatine karşıladı; Shaak Ti ve Nala Ye de oradaydı. Fives, yine şüphelerinden ve bu çipin bir komplonun parçası olabileceğinden söz etse de kimse ona inanmadı. Nala Ye de oradaydı ve Fives’ın yaşadıklarının, paranoya ve mental sebelerden olduğu konusunda ısrar ediyordu. Şansölye Fives’la yalnız konuşmak istediğini söyledi ve Shaak Ti ve Nala Ye çıktı. Palpatine çipin ne olduğunu ve amacını anlattıktan sonra Fives’a saldırdı. Fives kaçmayı başardı ve Coruscant’ın merkezinden uzaklaştı. Fakat kendisi Şansölye’ye suikast girişiminde bulunmakla suçlanıyordu. Bir barda eski dostu Kix ile karşılaştı; ona gidip Rex ve Anakin’e haber vermesini, onlarla konuşmak istediğini söyledi. Ardından Rex ve Anakin geldi. Anakin ona, hakkındaki suçlamadan bahsetti. Fives da öğrendiklerini anlatmaya başladı. O sırada Komutan Fox ve askerleri oraya geldiler. Fives, yakalanmak istemiyordu, bu yüzden Rex’in tabancasını aldı. Fox, Fives’ı uyarmasının ardından onu vurdu. Fives, Rex’in kollarında can verdi. Son sözleri de bitmeyen göreve dair kabuslarının nihayet sona erdiği oldu.
Komutan Wolffe
CT-3636 numaralı Wolffe, stratejileri seven ve yorulmak nedir bilmeyen bir klon komutanıydı. 104.Birliğiyle beraber, Jedi Ustası Plo Koon’a hizmet etmişti. Bu birliğe Kurt Sürüsü deniyordu; sebebi de liderlerinin ismiydi (Wolf kurt demektir). Tıpkı diğer klon komutanlar gibi Wolffe da kendi Jedi Generaliyle sayısız savaşlarda mücadele etti. Bunlardan birinde Kurt Sürüsü’ndeki askerlerin çoğu öldü. Geriye dört tanesi kaldı. Fakat Wolffe ve geri kalanlar bu birliğin adını yaşatmaya devam etti. Başka bir savaşta Asaj Ventress’in saldırısıyla sağ gözünü kaybetti. Arından buraya yapay bir göz taktı.

Klon Savaşlarının bitişinden 15 yıl sonra, Yüzbaşı Rex ve klon komando Gregor’la beraber bir AT-TE’yi geliştirip kullanmaya başladılar. Üç eski dost, birlikte çeşitli maceralardan geçtiler. Sonrasında Rex, Asilere katılırken Wolffe ve Gregor Seelos’ta kalmayı tercih etti. Fakat bundan birkaç yıl sonra onlar da Asilere katılıp Lothal gezegenini kutartılmasına yardımcı oldular.
Yüzbaşı Rex
CT7567 numaralı Rex, yaratılan ilk klonlardan biriydi. Her klon askerinin aldığı eğitime ek olarak Rex, komuta eğitimi aldı ve yüzbaşı oldu. ARC eğitiminin ardından da 501.Saldırı Birliğinin komutasına geçti. Pek çok kez Jedi Anakin Skywalker ve öğrencisi Ahsoka Tano’yla görevlere gitti. Bu görevlerde sıkıntılar yaşadı ve maceralar atlattı; birçok klon kardeşini kaybetti. Mandalore Kuşatması sırasında, Griveous’un Şansölye’yi kaçırdığını öğrenen Obi-wan ve Anakin derhal Coruscant’a döndü. Kuşatmadaki yetkiyi de Rex’e bıraktılar. Rex ve Ahsoka, Maul’un birlikleriyle mücadele etti. Mücadelenin ardından Maul’u esir alıp Coruscant’a geri dönmek için yola çıktılar. Yoldayken Rex, Ahsoka’yı rahatsız eden bir şeyler olduğunu fark etti. Ahsoka ona, Jediların barışın koruyucuları olması gerektiğini ama bu savaşın onları birer askere dönüştüğünden bahsetti. Buna biraz sinirledi Rex ve savaş olmasaydı klonların da olmayacağını söyledi. Ardından Ahsoka, aralarındaki dostluğu hatırlatarak onu yatıştırdı.

Sonrasında bir subay Rex’i çağırdı; yeni emirler gelmişti. İşte bu, Emir 66’nın geldiği andı. Ahsoka Rex’in yanına geldi; ters giden bir şeyler hissetmişti. Rex ne olduğunu anlamadı ve içinde bir çatışma hissetti; zor da olsa çipin proglanmasıyla mücadele ediyor ve aklına Fives’ın söylediklerini düşünüyordu. Ama sonunda programlamaya yenik düştü ve Ahsoka’ya ateş etti. Ahsoka kendisini savunarak oradan kaçtı. Rex, askerlerine Ahsoka, Maul ve karşı koyan kim olursa yakalamalarını emretti. Rex Ahsoka’yı kendisi buldu. Ahsoka, Güç yardımıyla Rex’in beynindeki çipi çıkardı. İkisi birlikte gemiden mücadele içinde kaçtılar; yollarına çıkan klonları bayılttılar. O sırada Maul, geminin hiper sürücüsünü parçaladı ve gemiyi hurdaya çevirdi. Rex ve Ahsoka, gemiden kaçmayı başardılar. Gemi, altlarındaki bir aya düştü. Rex, gemiden kurtarabildiği malzemeleri aldı. Birlikte ölen klonları gömdüler. Ardından da yollarını ayırmaya karar verdiler. Rex tek başına maceralara atılmaya devam etti. Yıllar sonra da Asilere katıldı ve yine görevlerde yer aldı. Şüphesiz ki Rex, klonların efsanelerinin de efsanesiydi.

Bu yazıda sizler çok uzaktaki galaksinin cesur, güçlü ve azimli klonlarından bahsettik. Umarız yazı hoşunuza gitmiştir.