• Edebiyat

    Ev Temalı Korku Eserleri

    Edebiyat dediğimizde aklımıza pek çok tür gelir ve korku da bunlardan biridir. Fakat korku türünde iyi eserler ortaya koyabilen yazar sayısı oldukça azdır. Korku edebiyatında pek çok yazar ve eser vardır. Günümüz yazarlarından ilk olarak Stephen King bize göz kırpar; 1974 yılından bu yana modern korku edebiyatının “kralıdır”. Onun dışında Josh Malerman, Shirley Jackson ve Clive Barker gibi yazalar da bu türde güzel eserler vermiştir. Daha geçmişe gittiğimizde H.P. Lovecraft, Ray Bradbury, Henry James, Edgar Allen Poe ve tabii ki Mary Shelley gibi usta isimler, korku edebiyatına yön vermiştir. Bu türdeki hikayeler genellikle doğaüstü yaratıklar, kasvetli ortamlar, ürkütücü karakterler ve perili evler içerir. Bunların hepsi, okuyucuya korku hissini derinden yaşatmak…

  • Edebiyat

    Stephen King’in En İyi 5 Korku Eseri

    Korku edebiyatı dendiğinde akla gelen ilk isimlerden biri olan Stephen King, bu türe verdiği eserlerle günümüzde oldukça tanınır. 1974’te yayımlanan Carrie (Göz) adlı eseriyle bu yolculuğa başlayan King, o zamandan beri her yıl en az 1 kitapla güncelliğini korumaktadır. Bu yıla kadar toplamda 63 roman yazmıştır. Yazdığı hikâyeler genellikle doğduğu ve halihazırda yaşadığı Maine’de geçer. Maine, ABD’de yer alan bir eyalettir. Romanlarının büyük bir kısmı televizyon ve sinemaya da uyarlanmıştır. Bu yazımızda korku edebiyatının ustası olan Stephen King’in korku türündeki eserlerinden en iyi 5 tanesini sizler için derledik. 1-Carrie (Göz) Stephen King’in ilk romanı olan Carrie’nin ardında farklı bir hikâyesi vardır. Bunun sebebi ise romanı yazdığı sıralarda King’in, bunu yayımlatıp…

  • Edebiyat

    Frankenstein ya da Modern Prometheus

    Daha çok sinemada bilinen adıyla Frankenstein Canavarı, 1800’lü yılların başında Mary Shelley tarafından yaratıldı. Kitap aslında baştan sona, Kuzey Kutbu’na seyahat eden Robert Walton’ın, orada şans eseri bir adamla karşılaşmasının ardından ondan duyduklarını kız kardeşi Margaret Saville’e yazdığı mektuplar dizisinden meydana gelir. Bu mektupta geçen hikâye ise şöyledir: Bir gemi kaptanı olan Robert Walton, Kuzey Kutbu’na doğru yola çıkar. Bu görevin ilerleyişini ve başından geçenleri mektuplar aracılığıyla kız kardeşine anlatır. Görev ilk başlarda iyi gider, fakat sonrasında buzullardan dolayı yarıda kalır. O sırada kaptan, bir adamın kızak ve köpekler kullanarak seyahat etmekte olduğunu görür. Adam soğuktan kötü etkilenmiştir ve Kaptan onu gemisine alır. Ardından başından geçenleri dinler ondan. Bu adam…